Doğadan Gelen Başarı; Yves Rocher!

Yves Rocher’ nin öyküsü Fransa’nın küçük bir kasabasında başlar. Evde kurdukları tekstil atölyesini annesiyle birlikte işleterek geçimini sağlayan genç Yves Rocher, yerel bir şifacıdan bir çiçeğin basur sorununa iyi geldiğini öğrenir. Tavan arasında kurduğu derme çatma laboratuvarında bu çiçekten merhem yapmayı başaran genç, çevreden gelen talepler üzerine bu merhemi satmaya başlar. Kullananların üründen memnun kalması ve yerel bir dergide çıkan ilanın ardından satışlar bir anda fırlayınca 1959 yılında Yves Rocher kozmetik şirketi kurulur. 
Annesiyle küçük bir atölyede yaşam mücadelesi veren Yves Rocher, bugün 88 ülkede, 4000’den fazla noktada satılan dünyanın en büyük kozmetik şirketlerinden birini kurmuş olduğunu o yıllarda bilmiyordu. Şirket bu güne kadar birçok değişim geçirdi ancak, doğa aşığı Yves Rocher’nin en önemli prensibi hiç değişmedi.  Kurulduğundan beri Yves Rocher şirketinin ürettiği tüm ürünlerde yüzde yüz doğal malzemeler kullanıldı, kullanılıyor ve kullanılacak.
Sadece doğal olması yeterli değil, Yves Rocher markası üretimde doğada kendiliğinden yetişen ya da organik tarımla üretilen bitkileri kullanıyor. Ürünler hayvanlar üzerinde denenmiyor, nesli tükenmekte olan türler ve GDO’lu bitkiler kullanılmıyor. Ekolojik ambalajlarla sunulan yüksek performans garantili, patentli ürünler AB çevre koruma standartlarına uygun olarak üretiliyor. Doğaya saygı dev kozmetik markasını oluşturan tüm işleyişin ana prensibi.  Bitkilerin üretim şartlarına ve doğallığına inanmayanlar, gidip kendi gözleriyle görebilir. La Gacilly’de yer alan şirkete ait dev botanik bahçesini gezmek serbest ve ücretsiz.
Markanın pozitif enerji saçan, çalışkan ve güler yüzlü Tanıtım ve Pazarlama Müdürü Niran Hünel ile ürünler ve içeriklerini konu alan eğlenceli bir röportaj yaptık. Bu röportajı okurken kozmetik sektörü, Türk kadınının kozmetiğe bakışı ve minik püf noktaları dahil, çok şey öğreneceksiniz. 
Niran hanım sizi tanıyabilir miyiz? Hep bu sektörde miydiniz? Ne zamandan beri Yves Rocher’de çalışıyorsunuz?
Ben aslında felsefe mezunuyum. Daha sonra da pazarlama alanında yüksek lisans yaptım. Üniversiteden beri PR ve iletişim sektöründe çalıştım. Bazı insanların sözel yönü daha kuvvetlidir. Ben de öyleyim. Sosyal, faal ve dinamik bir insan olduğum için bu meslek tam bana göre. Yves Rocher’de beşinci yılıma girdim. PR uzmanı olarak başladığım kariyerime basın ve halkla ilişkiler müdürü olarak devam ediyorum. Şimdi basın ve halkla ilişkilerin yanında ürün pazarlamadan da ben sorumluyum. Çok mutluyum, çok keyifli bir iş ortamı var. Kozmetik sektörü çok dinamik, Yves Rocher gibi önemli bir markayla çalışmaksa çok zevkli. Yeni ürünlere bayılıyorum. Renkler benim dünyamın vazgeçilmezi ve Yves Rocher ürünleri de rengârenk. Daha uzun yıllar bu işbirliğimizin devam etmesini arzu ediyorum.
Eskiden biz ürünlerinizi çok zor ve pahalıya bulabiliyorduk. Şimdi ise her yerde mağazalarınız var. Ne oldu da kolay bulunur ve makul fiyatlı oldular?
Yves Rocher Türkiye olarak, yani Fransa’daki şirketin devamı olarak 2010’dan beri varız. Ondan önce distribütörlük sistemiyle çalışılıyordu. Yves Rocher Türkiye 2010 yılında 22 mağazayla başladı. Şu anda Türkiye’nin her yerinde 128 mağazaya ulaştık. Yapılanma oturup, her şey tek elden olunca ürünler artık Fransa’yla aynı seviyeye geldi. Yves Rocher’nin fiyatlarının tüm dünyada ulaşılabilir olma sebebi ürünlerin hammadde üretiminden başlayarak tüm aşamalarının şirket tarafından gerçekleştirilmesi. Şirketin Fransa’da 44 Hektarlık organik tarım alanı var. Ham madde üretiliyor, işleniyor, ürünler yapılıyor, ambalajlanarak, kendi mağazalarımızda satılıyor. Aracı olmadığı için de maliyet tüketiciye ulaşana kadar katlanmamış oluyor.
Ürünleriniz çok çeşitlendi. Bakım ürünleriyle başlamış bir firmada bu kadar çeşitlilik nasıl ve neden gerekti?
Evet, aslına bakarsanız eskiden piyasada böyle bir çeşitlilik yoktu. Biz düne kadar BB krem, CC krem, makyaj bazı gibi ürünler kullanmıyorduk. Son bir iki yıldır ürünler çeşitlendi ve piyasada bir ürün bombardımanı oldu. Sırf makyaj bazlarının bile yüz çeşidi var artık. Yves Rocher’in şöyle bir farklı duruşu var. Bir kadın Yves Rocher mağazasına adım attığı anda ayak parmağından saç teline kadar vücuduyla alakalı arayıp, bulamayacağı hiçbir ürün yok. Birçok markanın belli ürünleri içeren bir ürün gamı var. Ancak Yves Rocher’de çok çeşitlilik var. Çok zaman harcamadan tüm ihtiyaçlar bir tek mağazadan sağlanabiliyor. Türk kadınının ihtiyaçlarına göre talep görecek ürünlerin hepsini Fransa’yla aynı anda mağazalarımıza getiriyoruz. Türk kadınının cilt tipi karmadır mesela, biz kuru ciltlere özel ürünleri getirmiyoruz. Çünkü satılmıyor. Türk kadını göz makyajına çok meraklıdır mesela. Göz makyaj ürünleri renkli eyelinerlar, çeşit çeşit maskaralar, kirpikler ve gözler için tüm ürünleri getiriyoruz. Bizim asıl branşımız anti-aging ve cilt bakımı olsa da, dünyayı saran renkli kozmetik çılgınlığına ayak uydurup, renkli kozmetikte de kendimizi geliştiriyoruz.
Fransa’daki satışlarla Türkiye’dekilerin bir karşılaştırmasını yaparak, Türk kadınının kozmetik ürünlere bakışını değerlendirebilir misiniz?
Türk kadını Fransız kadınına göre daha süslü. Fransız kadını bize göre çok daha doğal ve bakımlı. Fransa’da aydınlık temiz bir cilt, taze ve sağlıklı bir görünüm en önemlisidir. Onlar daha çok sağlık ve bakıma önem verirken bizde daha çok makyaj önemli. Geçenlerde bir Fransız uzman bize eğitim verdi. Uzmanın söylediğine göre Fransız kadını makyajını temizlemeden asla yatmazmış. Ama bizde öyle bir şey yok. Biz üşengeciz. Gözaltı kremi kullanmaya da üşeniriz, makyajı temizlemeye de… Direkt yatar uyuruz. Türk kadını göz makyajına çok düşkün. Bizde koyu koyu eyelinerlar, dumanlı makyajlar, derin göz kalemleri, bol bol sürülmüş maskaralar çok kullanılır. Genellemek gerekirse, bizim gündüz yaptığımız makyajı Fransız kadını gece özel bir yere giderken bile yapmıyor.
Müşterileriniz genellikle hangi kesimden?
Yves Rocher her kadına hitap ediyor. Her kesimden, yaştan ve gelir grubundan insanlar bizim mağazalarımızdan alışveriş yapabiliyor. Çünkü her kesime hitap edebilecek çeşitlilikte ürün var. Yves Rocher kadını Fransa’da başka bir şey temsil ediyor ama burası Türkiye ve bizim bütün kadınları mutlu edebilecek bir ürünümüz mutlaka var. Toplumun her kesiminden çok müşterimiz var. Bakımlı ve güzel olmak her kadının hakkıdır. Bunu özellikle vurgulamak isterim. 
2015 makyaj trendleri nelerdir?
Ben şahsen makyaj trendlerini çok mantıklı bulmuyorum. Çünkü her seferinde aynı şeyler aslında, çok değişiklik yok. Makyajda belli dengeler var. Geometrik makyaj moda desek mesela, bu hızlı metropol hayatında kimse bu makyajı tercih etmeyecek. Biraz gerçeklerden konuşmak gerekirse, uygulanabilir olanlardan bahsetmeliyiz.
Moda ve kozmetik artık iç içe geçmiş durumda. Moda defilelerinde ne görüyorsak, renkli kozmetiğin trend belirleyicisi de o oluyor. Renkli eyelinerlar bu sezon çok moda mesela, özellikle genç kızlar tercih ediyor ve çok yakışıyor. Göz makyajında daha pop up ve canlı renkler var. Kalın kaşlar yine moda, dolayısıyla kaş ürünlerinde çeşitlenmeler oldu. Önceleri sadece kaş kalemi vardı. Şimdiyse, kaş farı, kaş jeli vb. çeşitlilik arttı. Hep denilen bir şey vardır. Ben de ona katılıyorum. Göz makyajınızı çok yoğun yapacaksanız; mesela kahve tonlarıyla bile olsa bir dumanlı makyaj yapacaksanız, dudakları nude tonlarında bırakın diye. Yves Rocher’ de yeni dörtlü farlar var. Bir birine uygun renkler bir arada paketlendi. İçerisinde nasıl uygulanacağı da gösteriliyor. Bu ürün çok kullanışlı, çünkü herkes farı nasıl sürmesi gerektiğini bilmeyebilir. Kaş kavisinin tam altına aydınlık far sürmek küçük bir ayrıntı gibi görünebilir. Ancak kaşların daha kalkık algılanmasını sağlayan minik bir hiledir ve ifadeyi oldukça değiştirir. Kaş kemiğine daha koyu far sürüp, göz pınarına doğru rengin git gide açılması mesela, göz pınarına da aydınlık bir dokunuş yaparsanız gözleriniz daha büyük görünür. Benim makyajda kişisel favorim; kontur ve gölgelendirme. İki renk fondöten ya da iki renk pudra ile yapabilirsiniz. Yüzünüzde vurgulamak istediğiniz yerleri açık renkle, yok etmek istediğiniz bölgeleriyse koyu renkle renklendirmelisiniz. Bizde kapatıcı stickler var mesela, onların açık renk olanını burnunuzun tam ortasına yukarıdan aşağıya bir hat şeklinde uygularsanız, burnunuz daha ince ve kalkık görünür. Özetle istemediğiniz beğenmediğiniz yerlere koyu, vurgulamak istediğiniz yerlere açık gölgelendirme yapmalısınız. Elmacık kemiklerini ortaya çıkartmak için, elmacık kemiklerinin tam altına koyu renk gölgelendirme, elmacık kemiklerine ise açık renk gölgelendirme yapmak gerekli. Malzeme olarak kapatıcı, fondöten, pudra, elinizde olan her şeyden faydalanabilirsiniz. İllaki kontür paketiyle yapılacak diye bir şart yok. Ortaya inanılmaz başarılı sonuçlar çıkıyor.  Kahveler, toprak tonları yine moda, mor tonlarının ve özellikle de lilanın geçen sene başlayan hükümdarlığı devam ediyor. Lila far ve pastel tonlarda ruj defilelerde mankenlere bolca uygulanmıştı ve böylece tarz olmaya devam edeceğine kesin gözüyle bakabiliriz. Trendler kozmetik sektörünü yönlendiriyor ve kadınlara ilham veriyor. Ancak ben o insan değilim. Yani ben dumanlı makyaj yapmak istiyorsam, çok seviyorsam moda değil diye yapmayacak değilim.
Yves Rocher’de çok çeşitli anti aging ürünleri var. Kadınlar bunlar arasından nasıl seçim yapmalı?
Bu çok güzel bir soru oldu gerçekten. Çünkü biz de tam bunu vurgulamak istiyoruz. Bu konuda çok fazla ürün vardı ve seçmek zorlaşıyordu. Bunların bazıları aydınlatma amaçlıydı, bazıları kırışıkları iyileştirme amaçlıydı. Şimdi hepsini bir çatı altında topladık. Sérum Végétal tüm bu etkileri yapan bir seri. Bu seriyi yaş grubuna göre üçe ayırdık. Kırışık karşıtı etkiye sahip, yaşam bitkisi adı verilen bitki bu üç serinin de hammaddesini oluşturuyor. Ben kendimden örnek vereyim. İki kaşımın arasında keskin bir mimik çizgisi vardı ve Sérum Végétal’in sadece gündüz kremini kullanmama rağmen oldukça derin olan bu çizgi kısa sürede gitti. Benim kullandığım Sérum Végétal’in genç ciltler için, kırışık karşıtı ve aydınlatıcı serisiydi. Bir diğeri Sérum Végétal’in daha olgun ciltler için kırışık önleyici ve sıkılaştırıcı serisi ve üçüncüsü de en olgun ciltler için olanı; kırışık önleyici ve sarkma karşıtı seri. Bu üç serinin tamamında kırışık karşıtı etkiye sahip yaşam bitkisi mevcut. Üzerine cildin olgunluğuna bağlı olarak farklı içerikler eklendi. Etkinliği defalarca kanıtlanmış olan bu serilerin tamamını gönül rahatlığıyla herkese tavsiye ediyorum.
Yine bu seri kadar güçlü bir başka seri, yoğun nem ihtiyacı olan ciltlere özel; akçaağaç özü, mavi agan gibi değerli içeriğe sahip Yves Rocher Hydra Vegetal bakım serisidir. 14.000 tüketicinin katıldığı yıllık bir araştırma sonucunda iki yıldır en iyi ürün seçildi. Cildinizin neme ihtiyacı varsa mutlaka deneyin.
Siz hangi ürünleri kullanıyorsunuz? Vazgeçemedikleriniz neler?
Bundan sonra Yves Rocher Sérum Végétal Kırışık Karşıtı & Işıltı Veren seriden vazgeçmem. Etkisini gözlerimle gördüm. “Sexy Pulp Ultra Volume Mascara” da en sevdiklerimden. Renkli eyelinerlardan zümrüt rengi olanı çok sevdim. Dudaklarda nude tonları tercih ediyorum. Yves Rocher Moisturizing Cream, Beige Vanille Lipstick (saten dokunuşlu ruj) tam bana göre. Ayrıca dörtlü farların toprak tonları da favorim. İçinde uygulama önerisi olduğu için, kullanımı çok kolay. Cildimi tahriş etmeden makyaj artıklarından kolayca kurtulmamı sağladığı için Ekspres göz makyajı temizleyiciyi nereye gitsem yanımda götürüyorum.
Okuyucularımıza son bir mesajınız var mı?
Ben her şeyden önce ciltlerine iyi bakmalarını şiddetle tavsiye ediyorum. Asla makyajlarını temizlemeden yatmasınlar. Sonrasında tonik ve gece kremi uygulayıp temiz bir ciltle uyurlarsa, yeni bir güne sağlıklı bir görünümle uyanmanın rahatlığını yaşayacaklardır. Sağlıklı ve canlı bir cildiniz olsun ki; üzerini istediğiniz gibi renklendirebilesiniz. “Renkli kozmetik işin eğlenceli kısmı, ama asıl önemli olan sağlık ve bakımdır.” diyorum.
Değerli bilgilerle dolu bu eğlenceli sohbet için çok teşekkürler. Yeni projelerinizde başarılar.
Hazırlayan: Gökçe Pazarlıklı
Fotoğraf: Enes Karadayı