Güzellik kavramı kişiden kişiye göre farklılık gösterdiği gibi döneme göre de algı değişebilir. Güzellik soyut bir kavramdır, güzellik bir kişide algısal haz oluşturan özelliklerdir. İçten Dışa Değişim Danışmanı olarak danışanlarımın içten değişimlerinin dışta güzellik olarak algılanan, neredeyse cilt uygulamalarının yapılması ile ilgili sorular sorduran değişim oluşturduğunu görüyorum.
Zihinde olanların gelecekle ilgili endişe, korku içinde olduğunu, geçmişle ilgili pişmanlıklar yaşadığını biliyoruz. Bu kişiler tepeden tırnağa değişim uygulamaları içinde olsa da yüzde güzelliği göremiyoruz. Çünkü fiziksel güzelliği, burun, diş, dudak estetiği, vücuttaki estetik dokunuşları fark etseniz de bir an sonrasında enerjiyi alıyor, hissediyorsunuz. Bazı kişilerle bir arada olmak istersiniz hep… Kimiyle ise görüşmekten kaçarsınız, sizi rahatsız eden bir şeyler vardır onda. Siz güzelliğin değil, size yansıyan pozitif enerjinin, çevrenizde oluşturulan rezonans alanını negatif yönde etkilemeyenlerle olmanın peşindesiniz.
Geçmişe yönelik unutamadıklarınız, affedemedikleriniz, nefret ettikleriniz, öfke duyduklarınız sizi çirkinleştirir. O duygular kalbinizi kirletir.
Mevlana “Güzellik baktığın şeyde değil, bakışında olmalı. Güzel olan yüz, gözünün gördüğü değil, gönül gözüyle gördüğündür.” der.
Her birimiz her gün aynaya bakıyoruz, yüzümüzdeki çizgileri görürsek rahatsız olup, onu ortadan kaldırmanın yolunu arıyoruz. Kalbimize ayna tutuyor muyuz? Şems kalbinize ayna tutun der. Oradaki bir siyah nokta sizin dışarıya yansıttığınız enerjiyi bozar.
İçten yaşadığınız değişim dışa yansıyacaktır. İstediğiniz makyajı, istediğiniz estetik uygulamayı yapın, ama siz buna artık ihtiyaç bile duymayacaksınız. Düşüncelerinizi güzelleştirmek isteyecek, düşünce orucuna başlayacaksınız.
Kendinizi tanımlayan “güzel kadın” olmak mı? Nasıl bir güzellikten söz ediyorsunuz? Bunu düşünüyorsanız ve içten dışa güzelliği seçiyorsanız, sizi mutluluğa götüren pusulaya sahip oldunuz demektir.
Enerjinizi yansıttığınız, mutluluk dolu günler dileğiyle…