Kimisi yaz tatiline çoktan çıktı, kimisi ise tatil için Ağustos ya da Eylül’ü bekliyor. Kilo fazlası olanlar, plajlarda bikini ile boy göstermemek için deniz kenarı yerine yurt dışı tatillerini tercih ediyor. Kimisi ise paniğe kapılıp, Liposuction ameliyatına son bir çare olarak sarılmak için can atıyor. Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Akın Yücel ile Liposuction ameliyatı için en uygun mevsimi, ameliyat sırasında ve sonrasında bizleri nelerin bekleyebileceğini konuştuk. Prof. Akın Yücel şu anda neşter altına yatmayı kesinlikle tavsiye etmiyor. Sıcaklardan faydalanıp Ağustos ayını bol bol yüzerek, sağlıklı sebze ve meyveler tüketerek geçirin. Liposuction ameliyatı için sonbaharı bekleyin!
1. Yaz aylarında Liposuction ameliyatı olmak neden tavsiye edilmiyor?
Liposuction sonrası tam şekillenme genellikle üç ayı buluyor. İlk haftalar belirgin morluk ve şişlikler olabiliyor. Bu süre içerisinde ameliyat bölgelerinin güneşten korunması gerekiyor. Aksi halde ciltte lekelenmeler olabiliyor. Bu nedenle deniz tatili öncesinde liposuction tercih edilmiyor. Ayrıca ilk üç hafta korse giyilmesi gerekiyor. Sıcaklarda tercih edilmemesinin bir nedeni de bu. Yoksa, teknik olarak ameliyata yaz ayları engel değil.
2. Yaz aylarında, hangi zayıflama uygulamalarından faydalanabiliriz?
Yazın en etkili ve en keyifli zayıflama yöntemi spor yapmak. Yüzme hem kardiyo özelliği olması, hem de tüm kasları çalıştırması nedeni ile yaz aylarında en iyi seçenek. Uzun süre denizde kalmak, iyon alışverişini de arttırıyor. Bol su tüketmek, sıcaklarda kalorisi daha düşük gıdalarla beslenmek önemli. Zeytinyağlılar, deniz ürünleri, bol sebze ve meyve yaz menüsünde yer almalı. Yaz aylarında sert diyetlere ara verip, sağlıklı ürünlerle kontrollü ve keyifli beslenmek gerektiğine inanıyorum.
Cerrahi dışı vücut şekillendirme yöntemleri yazları tercih edilebilir. Thermage, Velashape gibi radyofrekans cihazları, ultrashape gibi ultrasonik sistemler ve Zeltiq gibi soğukla çalışan sistemler mevcut. Cilt sıkılaştırmaya yönelik lazerler, IPL, BBL gibi ışık sistemleri, LPG cihazları, ödem attırmaya yönelik lenf drenajları da yaz aylarında başvurulabilecek yöntemler.
3. Acısız, ağrısız ve minimum toparlanma devresi olan bir uygulama tavsiye edebilir misiniz?
Yaz aylarında ameliyat olunacaksa daha az morarmaya ve ağrıya yol açması açısından, ultrasonik ya da lazer destekli liposuction yöntemleri tercih edilmeli. Yine de hiçbir liposuction yöntemi için acısız, ağrısız denilemez. Ağrı azaldıkça, yöntemlerin etkinliğinin de azaldığı unutulmamalı.
4. Kilo verme sonrası oluşan şekil bozuklukları hangi estetik uygulamalarla minimum düzeye indiriliyor?
Kilo verme ve doğum sonrası vücutta oluşan deformiteleri karın germe, liposuction ve meme dikleştirme ameliyatları ile toparlamak mümkün. Bu işlemlerin tümünün iyileşme süreleri kısa, az ağrılı ve olabildiğince kısa izlerle gerçekleştiriliyor. Tek seferde yapılabileceği gibi, hastanın durumuna göre bir kaç ameliyata da bölünebilir. Ancak hasta öncesinde obez ise ve bariatrik cerrahi geçirerek çok yüksek miktarlarda (70, 80 kilo gibi) kilo kaybetti ise, daha büyük operasyonlar gerekmekte.
Bariatrik cerrahi adı verilen ameliyatlarla mide hacmi daraltılıyor ve fazla yemek mümkün olmuyor. Kısa sürede çok yüksek miktarda kilo kaybına yol açan bu ameliyatlar sonrasında, gevşeyen deri nedeni ile tüm vücutta şekil bozuklukları oluşuyor. Doğru planlama ve iyi bir cerrahi ile vücudu toparlayıp güzelleştirmek mümkün. Seri ameliyatlardan oluşan bu tekniklerin tümüne post-bariatrik cerrahi adı veriliyor. Giderek yaygınlaşan bu işlemler dünyada en çok, obezite sorununu en fazla yaşayan ülke olan ABD’de yapılıyor.
Hızlıkilo veren hastalarda 60-70, hatta bazen 100 kiloya kadar kayıp oluyor. Bu kadar kilo veren bir insanın vücudundan ise neredeyse bir vücut daha çıkmış oluyor. Sonucunda ise cilt bol kalıyor ve cilt bolluğu vücudun birçok yerinde deformitelere yol açıyor. Deformasyon en çok karında ve bütün bel çevresinde bollaşma, deri sarkması şeklinde oluşuyor. Aynı şekilde memelerde de boşalma ve sarkma oluyor. Bazen deri bollukları sırtta katlanmalara yol açıyor. Yüz ve boyun sarkıyor, kollar gevşiyor, bacak cildinde özellikle de içlerinde bollaşma meydana geliyor.
Oluşan deformiteler hastanın yaşına, verdiği kilo miktarına ve cilt yapısına göre değişiyor. Gençlerde cilt elastikiyeti daha iyi olduğu için nispeten az deformasyon görülürken, doğum yapmışlarda ve ileri yaştakilerde sorun fazlalaşıyor. Benzer sorunlar erkeklerde de oluyor.
Aşırı kilo kaybı sonrası toparlama işlemlerinde, önce genel olarak değerlendirme yapılıyor. Öncelikli olarak zayıflama sürecinin bitmiş ve kilonun sabitlenmiş olması şartı aranıyor. Bariatrik ameliyatlar ciddi beslenme sorunlarına sebep olabildiği için, sağlık sorunlarının önceden mutlaka çözülmüş olması gerekiyor. Ameliyat öncesinde sigara kesinlikle yasak.
Postbariatrik ameliyatlar bir seriden oluşacağı için öncelikle bir planlama yapılıyor; operasyonlar gruplayıp bölünüyor.
İlk etapta karın bölgesi için eğer belde arkada bolluk yok ise karın germe işlemi yapılıyor. Ancak belde bolluk var ve popo da çok düşmüşse, karın germe işlemi arkaya doğru uzatılıp gerçekleştiriliyor ve çepeçevre bir doku çıkartılıyor. Bu işleme kemer tarzında doku çıkartılması deniyor. Bu ameliyatla çepeçevre bir iz kalıyor; önde sezaryen izi şeklinde başlıyor, yanlara dönüp arkada tam popo çatalının üstünde bitiyor. Germe işlemi sonucunda karın ve bel çevresinde deri bolluğu gitmiş oluyor; popo yükseliyor ve dolgunlaşıyor, yanlardaki yığılmalar düzeliyor.
Postbariatrik toparlama ameliyatlarının ikinci safhası, meme dikleştirme… Memelerin içi çok boşalmışsa dikleştirme sırasında protez de konuyor. Bu işlem ise olabilecek en kısa izlerle yapılıyor. Sırt bölgesindeki bollukları almak için mayo içinde kalacak şekilde kesikler yapılarak cilt fazlası çıkartılıyor.
Bacak içlerindeki doku fazlası, dikey bir kesi alınıyor. Bunun sonucunda bacakların iç tarafında pantolon dikişi gibi bir iz kalıyor ve genellikle dize kadar uzanıyor. Kollar için koltuk altından dirseğe kadar uzanan ve kolun iç tarafında kalan bir kesi yapılıp, sallanan bollaşmış deri parçası alınıyor. Yüz ve boyun için ise yüz germe ameliyatı yapılıyor; eğer gerekiyorsa yüze yağ enjeksiyonları da yapıp yüzdeki yumuşak doku kaybı gideriliyor.
Postbariatrik ameliyatların planlaması iki veya üç seansa bölünerek yapılıyor. Karın germe ya da kuşak tarzında doku çıkartılması yapılacaksa, onunla aynı zamanda ya meme ya da kol ameliyatları da gerçekleştiriliyor. İkinci ameliyat da bacaklar ve sırt yapılıyor; yüz germe ayrı bir işlem gerektiriyor. Yüz germe genç hastalara genellikle gerekmiyor. Tüm bu bir dizi ameliyatın başarılı olması için uyumlu çalışabilen bir ekip gerekirken, ameliyat sonrası bakımın iyi olduğu, gelişmiş hastanelerin tercih edilmesi tavsiye ediliyor. Doğru planlandığında ve uygun yapıldığında iki üç gün hastanede kaldıktan sonra hasta taburcu oluyor ve bir hafta sonra normal hayatına geri dönüyor. Üç hafta sonra hafif, altı hafta sonra ağır spora izin veriliyor. İzler başta uzun ve belirgin oluyor, ancak zaman içerisinde az görünür hale geliyorlar. Ameliyat aralarının 3-6 ay kadar olması gerekiyor. Operasyon sonrasında bir takım hareket kısıtlamaları getiriliyor ve korseler veriliyor.
5. Liposuction sonrası, nasıl beslenip ne tür egzersizler yapmalıyız?
Ödemin hızlı atılabilmesi için erken dönemde bol su içilmesi, ananas gibi ödem çözücü etkisi olan besinlerin tüketilmesi önemli. Liposuction sonrası hastaların kilo almamaları gerekiyor. Basen, bel ve karın bölgelerindeki rahatsız edici fazlalıklar giderildiğinden, hastaların elbiseleri sıkmaz oluyor ve kilo almadıklarını düşünerek yediklerine dikkat etmeyebiliyorlar. Bu durumda vücudun başka yerlerinde yağlanma olabiliyor. Liposuction işleminin vücudun yağ dağılımını değiştirebileceğini unutmamak gerekiyor. Bu nedenle hastaların her sabah dijital bir tartı ile tartılmalarını istiyoruz. Ameliyat sırasında alınan miktara bağlı olarak, öngörülen kiloya üç hafta sonra inmeleri gerekiyor. Bu kiloya düşmemeleri, kilo aldıklarını gösterir. Liposuction yaptıranların kalori alımlarını kısıtlamaları ve beslenme alışkanlıklarını değiştirmeleri şart. Gerekirse bir diyetisyenden destek almalarını öneriyoruz. Düzenli spor yapmak hem kilo kontrolünü kolaylaştırıyor, hem de gevşeyen cildin sıkılaşmasını hızlandırıyor. Ağır salon sporları yerine pilates gibi kasları uzatıcı yöntemleri ve doğa yürüyüşlerini öneriyoruz. Önemli olan, diyetin ve sporun sürdürülebilir olması.