Tüm müzik otoritelerince bu yüzyılın en önemli müzisyenlerinden biri olarak kabul edilen ve her birine 50-60 Bin kişinin katıldığı konserlerinin biletleri aylar önce tükenen Andre Rieu 29 Kasım 2013’de İstanbul’da.
15 Bin kişi kapasiteli Sinan Erdem Olimpik Spor Salonunda gerçekleştireceği konser için 16 Tır ve 300 kişiye yakın ekibiyle Türkiye’ye gelecek olan Andre Rieu, gittiği her ülkede halkın yoğun ilgisiyle karşılaşıyor ve bugün olimpiyat statlarında konser veren tek klasik müzik sanatçısı olma özelliğini taşıyor.
Daha şimdiden 2013 yılının en önemli etkinliği olmaya aday olan konserin biletleri 5 Mart’ta satışa sunulacak. The New York Times’da yayınlanan bir incelemede André Rieu’dan klasik müziğin Madonnası olarak bahsedilmekte ve onun müziğinin tüm dünyayı kucaklayabilecek bir güce sahip olduğundan bahsetmektedir.
André Rieu ’nun bir turne kapsamında Brezilya’da konser vermesi amacıyla Brezilya Devlet Başkanı’nın bizzat araya girdiği ve André Rieu ile Hollanda da görüşerek konser vermeye ikna ettiği bilinmektedir.
1980’lerin başında kurduğu Maastricht Salon Orkestrası ile adını duyuran ve özellikle Strauss’un valslerine getirdiği yorumlarıyla “Waltz King” olarak adlandırılmaya başlanan Andre Rieu, 1949 yılında Hollanda Maastricht’de dünyaya geldi. Babası Limburg Senfoni Orkestrası’nda ve Leipzig Operası’nda şef olan sanatçı müzisyen bir aileden geliyor ve babası dışında kardeşleri de başarılı birer müzisyen. Babasından aldığı keman eğitiminin ardından, Lüttich, Maastricht ve Brüksel konservatuarlarında eğitimine devam eden sanatçı, on yıl boyunca Limburg Senfonu Orkestrası’nın üyesi oldu.
Franz Lehar’ın “Gold and Silver” ını icra eden bir salongrubuna katılması, Rieu’nun müzikal kariyerini bu yönde çizmesinde etkili oldu. 1978 yılında kendi salon orkestrası Maastricht Salon Orkestrası’nı kuran sanatçı, 1987 yılına kadar çalıştığı bu orkestrası ile önce De Capo ardından da Philips label’larından albümler yayınladı. 1987 yılında Johann Stauss Orkestrası’nı kurdu ve başlarda on kişiden oluşan, bugün elliyi aşkın müzisyenin üyesi olduğu bu orkestra ile, Strauss’un valslerini 19.yy ruhu ve atmosferi içerisinde icra ettiği gösterisini, dünyanın tüm büyük kentlerinde sunmaya devam ediyor.