Yaşamınız, bir dizi sıkıcı gündelik rutinden ibaret mi görünüyor? Kendinizi, size verilen rolü oynayan küçük bir oyuncu gibi mi hissediyorsunuz? Bir zamanlar hayalini kurduğunuz hayatın uzağına savrulduğunuzu mu düşünüyorsunuz?
Unutmayın; kaç yaşında ve hangi durumda olursanız olun, arzu ettiğiniz hayatı gerçekleştirmek için geç kalmış sayılmazsınız. 2012’nin sizin için anlamlı ve mutlu bir yaşamın başlangıcı olmasını istiyorsanız, bu ipuçlarına göz atın.
1) Yaşamınızdaki eksiklikleri, sorunlarınızın kaynağını kavrayın.
Yaşamınızı, başkasının hayatı üzerine düşünüyormuş gibi gözden geçirin. Bir anlamda hayatınızla kendiniz arasına mesafe koyarak ona dışarıdan bakın. Zaman zaman arkadaşlarımız bize dertlerini açtıklarında kendimizi onların yerine koyduğumuz olur. Bu sefer başkasını kendiniz yerine koyun. Örneğin bu hayatı yaşayan siz değil de, en yakın arkadaşınız olsun. Sizce onun mutlu, anlamlı bir hayat yaşamasının önündeki engeller nedir? Sorunlarına kendi seçim ya da hataları mı neden olmuş? Bu, küçük değişikliklerle kolayca çözebileceği bir şey mi, yoksa sorunlarının üstesinden gelmek ve yaşamını değiştirmek için uzun vadeli planlara mı ihtiyacı var? Okyanusta yüzen balık misali, kendimizi geniş bir perspektiften göremeyiz. Başkasını kendiniz yerine koyarak sorun ve çıkmazlarınızı daha geniş bir bakış açısıyla görebilirsiniz.
2) Ne istediğinizden emin olun.
Yaşam biçiminiz sizi tatmin etmiyorsa ya da hayatınızda bir eksiklik olduğunu düşünüyorsanız belki de eksik olan şey sizsinizdir. Bu yüzden sanki bir başkasını yeni tanıyormuşsunuz gibi kendinizi tanımaya çalışın. Kendinize sorun: Sizi mutlu edecek olan şey, gerçekten de kariyerinizde yükselmek, daha iyi bir semte taşınmak ya da başarılı olmak mı? Yoksa daha huzurlu ve sakin bir yaşam daha tatmin edici mi olurdu? Vereceğiniz yanıt, yaşamınızı değiştirme yolculuğunda doğru adımı atmanızı sağlayacaktır.
3) Her hafta kendinize küçük ev ödevleri belirleyin.
Sorunlarınız kocaman bir yün yumağı gibi görünüyorsa, ne kadar zor gelirse gelsin, bir ucundan tutmaktan başka çareniz yok! Ne de olsa hiç kimse bir gün uyanıp istediği hayata kavuşmuyor! İstediğiniz yaşama kavuşmak istiyorsanız bu yönde atacağınız küçük adımları hayatınızın bir parçası haline getirmelisiniz. Küçük adımların büyük değişikliklere kapı aralayacağını unutmayın.
4) Yaşam enerjinizi doğru yönlendirin.
Enerjinizi neyin alıp götürdüğünü, sizi neyin tükettiğini, aynı zamanda sizi neyin ateşleyip coşkulandırdığını tespit edin. Sizi tüketen şeyleri yaşamınızdan çıkararak enerjinizi sizi coşkulandıran ve mutlu eden şeylere yoğunlaştırın. Daha sonra da önceliklerinize ve sizi coşkulandıran şeylere nasıl ulaşabileceğinize karar vermelisiniz. Bir kez yola çıktıktan sonra, “Birilerinin ya da başka şeylerin çabalarınızı kesintiye uğratmasına izin vermeyin,” diyor Amerika’nın en etkili konuşmacılarından, bestseller kitapların yazarı Cheryl Richardson ve ekliyor: “Olası araya girmeleri veya bölünmeleri öngörmeye çalışarak gerekli önlemleri önceden alın.”
5) İçinizdeki sese kulak verin.
Unutmayın ki, yaşamınızdaki her şeyin; başarı, mutluluk ya da gücün tek bir kaynağı var: O da sizsiniz. Bu nedenle, yaşamınızda eksik olan bir şeyler olduğunu hissediyorsanız, ilk bakmanız gereken yer kendi içiniz. Kendinize düzenli olarak randevular verin. Günce tutabilir, bonzai yetiştirebilir, öykü yazabilir ya da resim atölyesine başlayabilirsiniz, ama yapmak istedikleriniz başkalarına ne kadar tuhaf gelirse gelsin, bu randevuları ihmal etmeyin.
6) Kendinize yaşam alanı oluşturun.
Balkon veya bahçenizin bir köşesi, mutfağınız ya da evinizin yakınlarındaki bir park olabilir, ama kendinizi rahat hissedebileceğiniz bir alan oluşturun. Yanı sıra evinizde eski ve kullanmadığınız ya da sevmediğiniz her şeyi atın. Böylelikle fiziksel ve duygusal olarak rahatlayacak, enerjinizi tüketen şeyleri uzaklaştırdıktan sonra düşüncelerinizin berraklaştığını ve bedeninize yeniden enerji dolduğunu hissedeceksini, diyor Richardson.
7) İç dünyanızı çekinmeden paylaşabileceğiniz arkadaşlıklar kurun.
Anlamlı bir yaşam, hiçbir zaman tek kişilik olamaz. Deneyimlerinizi, duygu ve düşüncelerinizi güvenle paylaşabileceğiniz anlamlı ilişkiler, size kim olduğunuz ve bu hayattaki rolünüzle ilgili çok şey öğretecektir.
8) Sabretmeyi öğrenin.
Evet, beklemek sıkıcı olabilir, ancak kendinizi yaşamınızın bir üst basamağına hazırlamak için tam da yapmanız gereken şey bu olabilir. Bu nedenle, bekleme süresini kendinizi daha iyi tanımak, daha güçlü bir insan haline gelmek ve daha anlamlı bir hayata kavuşmak için bir fırsat olarak görmelisiniz.
9) Daha fazlasını isteyin.
Bunun anlamı, kendimizi olduğumuzdan daha değerli zannederek başkalarını küçümsemek, onlara kaba davranmak, kibirli olup aç gözlü bir ihtirasla gördüğümüz her şeye saldırmak değildir. Anlamlı bir hayat için gereksinimlerinizin farkında olarak arzularınıza ve kendinize karşı daha saygılı olmanız gerekiyor. Azla yetinmek zorunda değilsiniz! Önemli olan, hak ettiğiniz bir yaşama kavuşmanızdır.
lifeandbeautyweekly.com